Yeni Rektörümüz, eski mezunumuz Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, bugün fakültemizin konuğu oldu. “Gönüllü Olmak Kendini Bilmek” konusunda bir seminer verdi.
Öğrencilerimize, “Kariyerini bir sivil toplum kuruluşunda sürdürmek isteyen var mı?” diye sordu. Hiçbir öğrencimizden yanıt çıkmadı. Belki de bugüne kadar hiç de düşündüğümüz ya da hedef tahtasına koyduğumuz bir alan değildi. Gerçi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yapan mezunlarımız vardı ama STK’ların kariyer kapısı olabileceği fikri bizde pek de uyanmamıştı.
Hocamız bu konuda kendi yaptıklarını, gönüllülük çalışmalarını, STK’ların ne olduğunu, ne olmadığını, ulusal ve uluslararası boyutta toplumdaki rollerini, ülkemizdeki ve yurt dışındaki durumunu, iyilikle gönüllülük ayrımını, gönüllülük faaliyetlerinin neler olabileceğini, kariyer için neler yapılabileceğini ve bizim öğrencilerimizin bu alanda hangi faaliyetleri yürütebileceğini uzun uzun anlattı…
“Her bireyin hayatında bir sivil toplum hedefi olmalı. Ancak o zaman gerçekten güçlü ve adil bir toplum inşa edebiliriz” dedi.
Ben de “peki, öğrencilerimizle sivil toplum kuruluşlarını nasıl bir araya getirebiliriz?” diye sordum.
Hocamızın yanıtı, özet olarak internet üzerinden ortak bir platformla bu buluşmanın sağlanabileceğiydi.
Üniversitemizde Öğr. Gör. Dr. Zekiye Doğan’ın öncülüğündeki Kariyer Planlama Dersi, sanıyorum öğrencilerimizin kariyerlerinde yeni kapıların açılmasına aracılık edecek.
Örneğin ABD’de işe başvuranlara, CV’lerinde yazan nereden mezun oldukları kadar; hangi kulüplerde, hangi derneklerde, hangi organizasyonlarda neler yaptıkları, gönüllü olarak hangi faaliyetlerde bulundukları, topluma ne gibi katkılar sağladıkları, buralardaki çalışma performansları, ekip çalışmasındaki başarıları, iletişim, ilişki, yaratıcılık ve liderlik becerileri gibi alanlardaki yeterlikleri de soruluyor. Hatta çeyizlerindeki bu faaliyetler, nereden mezun olduklarından daha önemli sayılıyor.
Ben öğrencilerime, fakültede öğrenim gördükleri sırasında kendileri adına bir web sayfası ya da blog açmalarını, sosyal medya hesapları oluşturmalarını, fakültede yaptıkları her şeyi bir çeyiz sandığında biriktirir gibi oralara eklemelerini tavsiye ediyordum. "Bu sizin portfolyonuz olacak" diye anlatıyordum; "İş başvurularınızda çok işinize yarayacak..."
Şimdi belki şunu da söylemeli ve sormalıyım: “Bir sivil toplum kuruluşunun web sayfasını hızarlamaya, sosyal medya hesaplarını yönetmeye, iletişim ve ilişkileri konusunda onlara katkı sağlamaya ve bütün bunları kendi çeyizinize katmaya ne dersiniz?”
Ben kendim bile gönüllü olarak bir STK ile bu alanda işbirliğine başlayabilirim…
Ne demişler: “İşleyen demir ışıldar…”
Son not: Toplantıdan sonra vedalaştığımız Sayın Rektörümüz nasıl ayrıldı dersiniz? Önce başına kaskını taktı, sonra da yeni "makam aracı" iki tekerlekli bisikletine atlayarak... Bisikletle kampüste dolaşan rektörü her yerde göremeyiz herhalde…
***
Haber: Rektör Adıgüzel “Gönüllü Olmak Kendini Bilmek” seminerinde öğrencilerle buluştu