EGE ZİRVESİ: 13. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’nde 30 ülkeden 500’den fazla bildiri sunuldu

İzmir, 13-15 Haziran tarihlerinde sosyal bilimler alanında önemli bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. EGE 13. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, dünyanın dört bir yanından akademisyenleri bir araya getirdi.

30 ülkeden 500’ü aşkın bildiri, üç gün boyunca çevrim içi ve yüz yüze oturumlarda sunuldu. Türkiye’nin yanı sıra Kanada, Almanya, Fransa, Endonezya, Nijerya, Güney Kore, İtalya, Azerbaycan, Kazakistan ve Meksika’dan gelen bilim insanları, farklı alanlarda güncel çalışmalarını paylaştı.

Kongrede dikkat çeken sunumlar arasında, Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erkan Yüksel’in başkanlık ettiği oturumda, çağdaş medya çalışmaları ve psikososyol araştırmalar ele alındı. 

Prof. Dr. Yüksel, iki ayrı bildiriyle dijitalleşmenin bireysel ve toplumsal psikolojiye etkileri ile sağlık haberciliğinde etik ve güvenilirlik konularını tartışmaya açtı.




Gündem: Dijitalleşme, Kültürel Dönüşüm ve Toplumsal Sorunlar

Kongrede öne çıkan temalar arasında dijitalleşmenin toplumsal etkileri, yapay zekânın etik boyutları, medya ve iletişim çalışmaları, kültürel mirasın korunması, eğitimde yeni yaklaşımlar ve sağlık iletişimi yer aldı. Özellikle dijital çağda medya okuryazarlığı, dezenformasyonla mücadele, sürdürülebilir kalkınma ve kültürel kimlikler gibi konular birçok oturumda derinlemesine tartışıldı.

Kongrede medya çalışmaları, hukuk, eğitim, psikoloji ve sağlık iletişimi başlıklarında çok sayıda oturum düzenlendi. Türkiye’den ve yurtdışından alanında uzman akademisyenler güncel araştırma sonuçlarını paylaştı.

Bu kapsamda Anadolu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erkan Yüksel, oturum başkanlığı yaptığı panelde iletişim ve medya çalışmaları alanında önemli katkılar sundu. Aynı zamanda sunduğu iki ayrı bildiriyle dijitalleşmenin bireyler üzerindeki psikososyal etkileri ve sağlık haberciliğinde etik standartlar üzerine yürüttüğü güncel araştırmalarını paylaştı.

 

Bireysel ve Toplumsal Sağlığın Korunması

Prof. Dr. Yüksel’in başkanlık ettiği oturumda, çağdaş medya çalışmaları ve psikososyal araştırmalar etrafında derinlemesine tartışmalar yürütüldü. Oturum açılışında yaptığı konuşmada, “Bilgi çağında hem bireysel hem toplumsal sağlığımızı korumak için medya okuryazarlığının ve etik haberciliğin vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu” vurgulayan Yüksel, dijitalleşmenin bireysel yaşamlar üzerindeki görünmez ama etkili etkilerine dikkat çekti.

 

Dijital Gece Vardiyası

Prof. Dr. Erkan Yüksel’in ilk bildirisi, “Dijital Gece Vardiyası: Gece Sosyal Medya Kullanımının Bilişsel ve Duygusal Etkileri Üzerine Nitel Bir İnceleme” başlığını taşıyordu. Bu çalışmada, özellikle gece saatlerinde sosyal medya kullanımının bireylerin zihinsel esenliği, uyku kalitesi ve duygusal dayanıklılığı üzerindeki etkileri sorgulandı. Yüksel, çalışmasında şu çarpıcı ifadeyi kullandı:
“Sosyal medyanın gece vardiyasında çalışması, insan zihninin doğal biyolojik ritimleriyle çatışıyor. Bu durum sadece bireysel sağlığı değil, toplumsal ruh halini de etkiliyor.”

Araştırma bulguları, gece sosyal medya kullanımının bilişsel yorgunluk, odaklanma sorunları ve duygusal dengesizlik gibi sonuçlar doğurduğunu ortaya koydu. Bu etkilerin özellikle genç yetişkinler ve beyaz yakalı çalışanlar arasında daha yoğun yaşandığı gözlemlendi.

 

İdeal Sağlık Haberciliği

Yüksel’in ikinci bildirisi ise “İdeal Sağlık Haberciliği Nasıl Olmalı?” başlığıyla dikkat çekti. Bu çalışma, sağlık haberciliğinde etik, doğruluk, uzman katkısı ve ticari baskılardan bağımsız yayıncılık ilkeleri üzerine normatif bir çerçeve sundu.

Konuşmasında, pandemi sürecinde medyanın sağlığa dair sorumluluklarının daha da görünür hale geldiğini belirten Yüksel, şu ifadeyi kullandı: “Sağlık haberleri sadece bilgi değil, aynı zamanda hayat kurtarır. Bu nedenle doğruluk, şeffaflık ve bilim temelli habercilik artık bir seçenek değil, zorunluluktur.”

Araştırmasında Türkiye ve uluslararası sağlık yayıncılığı standartlarını karşılaştıran Yüksel, medyada yer alan yanlış sağlık bilgileriyle mücadelede medya okuryazarlığının ve bağımsız denetim mekanizmalarının önemine vurgu yaptı.

Oturumun sonunda Prof. Dr. Erkan Yüksel, dijital çağda hem bireyler hem de medya profesyonelleri için şu çağrıyı yaptı: “Bilgi kirliliği içinde hakikatin izini sürmek, iletişimcilerin en önemli sorumluluğudur.”

Üç gün boyunca devam eden EGE 13. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, farklı coğrafyalardan akademisyenlerin disiplinlerarası bilgi paylaşımı ve ortak çözüm arayışlarına sahne oldu.